Merkez Bankası’nın yılın son toplantısında aldığı kararla başlayan faiz indirimleri süreci, 2025 boyunca devam edecek ve ekonomide yeni bir döngü yaşanacak. Bu süreç, yatırımcıların para yönelimlerini değiştirecek ve piyasalarda yeni fırsatlar yaratacak. Haziran 2023-Mart 2024 döneminde politika faizi yüzde 50 seviyesine yükseltilmişti. Ancak, Merkez Bankası 26 Aralık toplantısında, 22 ay sonra ilk kez faiz indirimine giderek, bu oranı yüzde 47,5’e çekti.
Faiz indirimleri, piyasalarda volatil bir seyir gözlenmemesine rağmen, paranın yönünün ne olacağı konusunda tartışmalara yol açtı. Yüksek faiz döneminde cazip getirili riskli araçlar tercih edilirken, düşük faiz koşullarında yatırımcılar risk alarak başka yatırım araçlarına yöneliyor. Bu durum, TL mevduatında çözülme yaşanmasına neden olabilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Faiz oranlarındaki değişimler, yatırım araçları arasındaki fırsat maliyetini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Yüksek faiz dönemlerinde, yatırımcılar genellikle riskten kaçınarak güvenli limanlara yöneliyor. Ancak, faizlerin düşmesiyle birlikte, yatırımcıların risk alarak hisse senedi, döviz ve altın gibi diğer enstrümanlara yönelmesi bekleniyor.
Bu süreçte, TL cinsinden finansal araçların cazibesinin azalması, yatırımcıların alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olacak. Özellikle, Borsa’ya olan ilginin artması ve hızlı bir yükseliş trendinin yaşanması muhtemel. Bu durum, yatırımcıların değer saklama aracı olarak altın ve dövize yönelmesini de artıracak.
Faiz indirimleri sürecinin başlamasıyla birlikte, Borsa’nın yatırımcılar için cazip bir alan haline geleceği öngörülüyor. BIST 30 ve BIST 100 endekslerindeki şirketlerin hisseleri, faiz indirimleriyle birlikte kısa ve uzun vadede değer kazanabilir. Şirketlerin borçlanma maliyetlerinin düşmesi, kârlılık beklentilerini artıracak ve yatırımcıları Borsa’ya yönelmeye teşvik edecek.
Uzmanlar, yeni süreçte perakende, teknoloji, gayrimenkul ve temettü veren hisselerin öne çıkacağını belirtiyor. Bu hisseler, faiz indirimleriyle birlikte yatırımcıların ilgisini çekecek ve kazanç sağlayacak. Özellikle, teknoloji hisseleri, gelecekteki kazançların daha değerli hale gelmesiyle birlikte yatırımcıların dikkatini çekecek.
Faiz indirimlerinin, altına yönelik yatırımcı ilgisini artırması bekleniyor. Azalan faiz getirisi nedeniyle yatırımcılar, TL mevduatındaki birikimlerini çözerek altına yönelme eğiliminde olacak. Ayrıca, küresel piyasalarda dolar üzerinden fiyatlanan altında, kurdaki yukarı yönlü hareketler fiyatları artırabilir.
Döviz talebinde kayda değer bir artış yaşanması, kur yükselişine neden olabilir. Yüksek kredi faizleri nedeniyle konut sektöründe yaşanan durgunluk, faiz indirimleriyle birlikte canlanma gösterebilir. Ancak, kredi faizlerinin düşmesi konut fiyatlarında olası bir yükseliş yaratabilir.
Merkez Bankası’nın belirlediği politika faizi, ekonomik faaliyetleri ve fiyatları etkilemek amacıyla belirleniyor. 250 baz puanla başlayan indirim sürecinin 2025 yılı sonunda hangi düzeye ineceği, ekonomideki aktörler için önemli bir konu. Piyasa katılımcılarının anket sonuçları, 2025 boyunca toplam 16,62 puanlık bir indirim beklentisini ortaya koyuyor.
Merkez Bankası, enflasyonla mücadelede sıkı para politikasını koruyacağını vurguladı. Aylık enflasyonun belirgin bir düşüş göstermesi durumunda sıkı para duruşunun sürdürüleceği belirtildi. Bu süreçte, her toplantıda indirim yapılmayabileceği ve makro ihtiyati tedbirlerin alınabileceği ifade ediliyor.