1960'lı yılların başında Los Angeles'ta Cher ve Warren Beatty'nin karşılaşması, Hollywood'un büyüleyici dünyasında bir tesadüf hikayesidir. Bu olay, genç yaşta başlayan bir aşkın ve unutulmaz anların başlangıcını simgeliyor. Cher, 15 yaşında bir kız olarak, Sunset Bulvarı'nda yaşadığı bu olayla hayatının dönüm noktasını yaşayacak.
1960’lı yılların hemen başında, Los Angeles’ın ünlü Sunset Bulvarı’nda bir olay meydana geldi. 15 yaşındaki Cher, disiplinsizlik nedeniyle okuldan uzaklaştırılmıştı. Güneş gözlüklerini çıkarmadığı için öğretmeni tarafından uyarılmıştı. Annesinin Cadillac arabası ona büyük geliyordu. Bu nedenle ablasının erkek arkadaşının Buick Skylark arabasını alarak yola çıktı.
12 yaşından beri araba kullanan Cher, henüz ehliyeti olmamasına rağmen Sunset Bulvarı’nda dolaşmaya başladı. O sırada, üstü açık bir Lincoln araba hızla yanından geçti. Cher, bu duruma öfkeyle tepki gösterdi ve arabadan inerek sürücüyü durdurmak istedi.
Direksiyondaki genç adam, sakin bir şekilde arabadan indi. Cher, bağırmaya başlayacakken, adam güneş gözlüklerini çıkarınca donup kaldı. Genç kız, şaşkın bir şekilde adama bakarak “Acaba bir sigaranız var mı?” diye sordu. Adam, hafif bir gülümsemeyle “Sigaram yok ama hemen köşedeki dükkândan alıp gelebilirim” yanıtını verdi.
Bu sahne, 1961 yılında Los Angeles’ta yaşandı. Cher, birkaç yıl içinde dönemin en ünlü şarkıcılarından biri olacaktı. O sırada karşısındaki genç adam ise Warren Beatty, Hollywood’un en hızlı yükselen aktörlerinden biriydi.
Warren Beatty, o dönemde Golden Globe tarafından “Yılın Yükselen Yeni Starı” seçilmişti. Bu unvanı, “Aşk Bahçesi” filmindeki rolüyle kazanmıştı. Filmde Natalie Wood ile başrol oynamış ve aralarında bir aşk başlamıştı. Beatty’nin bu popülaritesi, Cher ile olan karşılaşmasını daha da ilginç hale getirdi.
Olayın buraya kadarki kısmı basit bir tesadüf hikayesiydi. Ancak Hollywood’un her köşesinde benzer rastlantılar yaşanabilirdi. Warren Beatty, arabasını bırakıp dükkândan sigara alıp geri döndüğünde, Cher ile tanışma fırsatını yakalamıştı.
Warren Beatty, Cher’e sigarayı verirken “Adın ne?” diye sordu. Cher, sadece “Cher” yanıtını verdi. Beatty, “Pekâlâ Cher, birlikte bir şey yiyelim mi?” diye sordu. Cher, annesinin izin saatinin yaklaşmakta olduğunu düşündü ama karşısında Warren Beatty duruyordu. Bu düşüncelerle “Tabi olabilir” dedi.
İkili, Beverly Hills’deki büyük beyaz bir eve doğru yola çıktılar. Warren, Cher için kraker ve peynir hazırladıktan sonra, ona yakınlaştı ve ensesinden öptü. Cher, bu durumun ilginçleşmeye başladığını düşündü.
Warren Beatty, Cher’e birlikte havuza girmeyi teklif etti. Ancak Cher’in mayosu yoktu. Beatty, içeri gidip Natalie Wood’un mayosunu getirince, Cher bu durumu ilginç buldu. Cher, o geceyi tek cümleyle özetledi: “Birlikte harika bir zaman geçirdik…”
Sabaha karşı saat 4’te evine dönen Cher, annesinin kendisini beklediğini gördü. Annesi, “Bir daha geceleri dışarı çıkmak için 21 yaşını bekleyeceksin” dedi. Bu olay, Cher’in hayatında unutulmaz bir anı olarak kalacaktı.
Ertesi sabah, Warren Beatty Cher’i aradı ve “Bu gece yemeğe çıkalım mı?” diye sordu. Cher, annesinin izni olmadığını belirtti. Beatty, “Öyleyse anneni ver, onunla ben konuşayım” dedi. Cher, annesiyle 10 dakikalık bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra, annesi Beatty ile tanışmak istedi.
Cher, Warren Beatty ile iki defa daha buluştu. Ancak dördüncü defa aradığında, Sonny ile ilişkisi başlamıştı. Beatty, “Öyleyse öğle yemeğini birlikte yiyelim” dedi. Cher, bu durumun zarif bir jest olduğunu düşündü.
Cher ve Warren Beatty, sonrasında iyi arkadaş oldular. Bu olay, Cher’in “Cher: The Memoir” adlı kitabında yer aldı. Cher, o günleri hatırlarken, güzel bir ilişkiyi bitirmenin bir sanat olduğunu vurguladı. Bu deneyim, onun için unutulmaz bir anı olarak kalmaya devam etti.
Yıllar sonra, Cher ve Sonny birlikte “I Got You Babe” şarkısını çıkardılar. Cher, bu şarkıyı ilk dinlediği günü İzmir’de hatırlıyor. O gün, genç yaşta başlayan bir aşkın ve unutulmaz anların hikayesini simgeliyor.