Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Fas'ta düzenlenen 4. Küresel Yol Güvenliği Bakanlar Konferansı'na katıldı. Türkiye, 22 yılda 25 bin kilometre bölünmüş yol yaparak kazalarda can kaybını yüzde 80 azalttı. Konferans, liderleri ve uzmanları bir araya getirerek yol güvenliği konusundaki uluslararası iş birliklerini güçlendirmeyi amaçladı.
Uraloğlu, "Dijital takografı 15 yıldır kullanıyoruz, dünyada 4. üretici ülkeyiz" diyerek Türkiye'nin teknolojik gelişmelerini vurguladı. Konferans, 'Hayata Bağlılık' temasıyla gerçekleştirildi ve yol güvenliğinin sadece ulaşım değil, aynı zamanda halk sağlığı ve sürdürülebilir kalkınma sorunu olduğunu belirtti.
Bakan Uraloğlu, yol güvenliğinin ulusal bir mesele değil, bölgesel ve küresel bir mesele olduğunu ifade etti. Türkiye'nin 2030'a kadar can kaybını yüzde 50 azaltma hedefi doğrultusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Güvenli altyapı ve akıllı ulaşım sistemleri konusundaki ilerlemeleri aktardı.
Uraloğlu, "Sıkı denetim ve sürücü bilinçlendirme programlarını geliştirerek trafikte bilinç oluşturduk" dedi. Türkiye'nin acil müdahale ve kaza sonrası bakım konusundaki gelişmelerinin altını çizen Uraloğlu, bu tecrübeleri paylaşmaya açık olduklarını belirtti.
Uraloğlu, teknoloji ve dijitalleşmenin yol güvenliğinde kritik bir rol oynadığını vurguladı. Yapay zeka kullanımının önemine dikkat çekerek, altyapının ve araçların akıllandırılması gerektiğini ifade etti. Marakeş Deklerasyonu'nu desteklediklerini belirtti.
"Her hayat değerlidir ve her trafik kazası önlenebilir" diyen Uraloğlu, uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı. Konferans, yol güvenliği alanında yeni hareketlilik trendlerini ele alarak, geleceğe yönelik stratejilerin geliştirilmesine katkı sağladı.
Bakan Uraloğlu, oturumda konuşan İsrail Ulaştırma ve Yol Güvenliği Bakanı Miri Regev’i protesto ederek salonu terk etti. Bu durum, konferansın dikkat çeken anlarından biri oldu. Uraloğlu, Türkiye'nin uluslararası platformlarda yol güvenliği konusundaki duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
Konferans, Türkiye'nin yol güvenliği alanındaki başarılarını ve hedeflerini uluslararası kamuoyuna duyurması açısından önemli bir fırsat sundu. Uraloğlu'nun katılımı, Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını pekiştirdi.