Oxford Sözlüğü'nün 2024 yılının kelimesi olarak 'beyin çürümesi'ni seçmesi, sosyal medya kullanımının olumsuz etkilerini ortaya koyuyor. Uzmanlar, sosyal medya detoksunun beyin sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini vurguluyor. Sosyal medya bağımlılığı, bireylerin yaşam kalitesini düşürüyor ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Sosyal medya, günümüzde birçok insanın hayatında önemli bir yer tutuyor. Ancak, Oxford Üniversitesi Yayınları'nın 2024'ün kelimesi olarak seçtiği 'brain rot' yani 'beyin çürümesi' ifadesi, bu durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Araştırmalar, sosyal medya kullanımının beyin üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor. Dr. Anna Lembke, sosyal medyanın beynimizin ödül sistemini etkilediğini belirtiyor. Her beğeni ve yorum, dopamin salgılanmasını tetikliyor.
Dopamin, beynimizin 'iyi hissetme' kimyasalıdır. Ancak sosyal medya kullanımı arttıkça, beyin bu dengeyi korumakta zorlanıyor. Sürekli sosyal medya kullanımı, dopamin dengesizliğine yol açıyor. Bu durum, bireylerin kendilerini normal hissetmek için daha fazla sosyal medya kullanma ihtiyacı hissetmesine neden oluyor. Lembke, bu döngüyü durdurmanın önemini vurguluyor.
Sosyal medya detoksu, bireylerin beyin sağlığını korumalarına yardımcı olabilir. 2023 yılında yapılan bir araştırma, 31 genç yetişkinin 2 hafta boyunca sosyal medya detoksu yapmasının sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Araştırmanın yazarlarından Paige Coyne, sosyal medya detoksunun herkes için farklı anlamlar taşıdığını belirtiyor. Bazı kişiler tamamen sosyal medyayı bırakmak isterken, bazıları kullanım sürelerini azaltmayı yeterli buluyor.
Lembke, beyin ödül yollarını sıfırlamak isteyenler için en az 4 hafta sürecek bir sosyal medya detoksu öneriyor. Ancak daha kısa süreli detoksların bile olumlu etkileri gözlemlenmiştir. Örneğin, 10 ile 19 yaş arasındaki 65 kızın katıldığı bir çalışmada, sadece 3 gün sosyal medyadan uzak kalan katılımcıların öz saygı ve öz şefkatlerinin arttığı görülmüştür.
Sosyal medya detoksu sürecinde, ilk günlerde yoksunluk semptomları yaşanabilir. Dr. Lembke, bu süreçte ani istek ve anksiyete gibi hislerin ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Ancak bu rahatsız edici hislerle başa çıkmak, beynin ödül yollarının yenilenmesini sağlıyor. Zamanla sosyal medyaya olan dürtüler azalıyor ve bireyler, sürekli dopamin takviyesi almadan günü geçirmeye alışıyor.
Sosyal medya detoksu sonrası, aşırı tüketim döngüsüne kapılmamak için önlemler almak önemlidir. Dr. Lembke, sosyal medya ile fiziksel ya da zihinsel engeller koymayı öneriyor. Örneğin, telefonun yatak odasına sokulmaması veya bildirimlerin kapatılması gibi basit önlemler alınabilir. Uzmanlar, sağlıklı dopamin kaynaklarının tercih edilmesinin de önemini vurguluyor.
Uzmanlar, yıl boyunca dönem dönem sosyal medya detoksları yapılmasını tavsiye ediyor. Sosyal medyadan tamamen kurtulmak zor olsa da, arada bir mola vermek, bireylerin sosyal medya ile olan ilişkilerini gözden geçirmelerine yardımcı oluyor. Bu süreç, bireylerin sosyal medya kullanımını daha bilinçli hale getirmelerini sağlıyor.